Meme kanserinde moleküler görüntüleme yöntemleri, kanser hücrelerinin moleküler özelliklerini ve aktivitelerini incelemek için kullanılan ileri teknolojilerdir. Bu yöntemler; tanı, tedavi planlaması, tedavi takibi ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesi gibi alanlarda kullanılmaktadır. İşte meme kanserinde kullanılan bazı moleküler görüntüleme yöntemleri:
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): MRG, elektromanyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanarak detaylı görüntüler elde etmek için kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Meme kanserinde MRG, tümörün boyutunu, lokalizasyonunu ve yakın çevre dokulara olan etkisini belirlemek için kullanılır. Ayrıca MRG, tümörün vaskülerizasyonunu (kan damarları ile beslenme) ve lenf düğümlerinde yayılımını değerlendirmek için de kullanılabilir.
Pozitron Emisyon Tomografisi/Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT): PET/BT, radyoaktif bir madde olan FDG (florodeoksiglukoz) kullanarak kanser hücrelerinin metabolik aktivitesini gösteren bir görüntüleme yöntemidir. PET/BT, meme kanseri metastazlarının saptanmasında, tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde ve rekürrens (nüks) durumunda kullanılabilir.
Moleküler Görüntüleme ile Birleşik Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) veya Bilgisayarlı Tomografi (CT) (PET/MRI veya PET/CT): Bu yöntem, PET görüntülerinin MRG veya BT görüntüleriyle birleştirilmesini sağlar. Bu sayede, kanserin metabolik aktivitesiyle birlikte anatomik detaylar da elde edilir. PET/MRI veya PET/CT, meme kanseri teşhisinde, tedavi planlamasında ve tedavi takibinde kullanılabilir.
Moleküler Görüntüleme ile Birleşik Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografi (SPECT) veya Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografi (SPECT/CT): Bu yöntemde, radyoaktif bir madde enjekte edilerek kanser hücrelerinin spesifik hedeflerini gösteren bir görüntüleme elde edilir. SPECT/CT, meme kanseri metastazlarının tespitinde ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde kullanılabilir.
Bu moleküler görüntüleme yöntemleri, meme kanseri tanısını ve tedavi yönetimini daha etkili hale getirebilmek için kullanılan önemli araçlardır. Ancak her yöntemin kullanımı, hastanın özellikleri ve klinik durumu göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.